7 Ağustos 2016 Pazar

Kitap Tanıtımı: Ağustos Ayında Raflarda Yerini Alan Kitaplar


Herkese merhaba!! Ağustos ayındayız ve okulların açılmasına hemen hemen bir buçuk ay kaldı. Bu ay okuduğumuz kadar kitap okumalıyız ki okul zamanında aksatsak bile üzülmeyelim :) Ağustos ayında raflarda yerini almış olan kiatpları öğrenmek istiyorsanız yazıyı okumaya devam edin.



Çevirmen: Gökçe Müderresioğlu Aktaş
Sayfa Sayısı: 392
Fiyatı: 22

Grace, bilimle uğraşan bir aile tarafından küçükken evlatlık alınmıştı. Bütün çocukluğu ailesi onunla gurur duyabilsin diye ders çalışmakla, bütün gençliği de onların mutluluğu için kariyer planı yapmakla geçmişti. Ta ki Şanslı Liman'a gelene kadar! Hayallerin gerçek olduğu bu harika kasabada ilk kez kendi kendine; "Ben ne istiyorum?" diye soracaktı. 

Josh ise, eşi tarafından terk edilmiş, küçük oğlu ve bir kaza sonucu tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan kız kardeşiyle birlikte yaşayan bir doktordu. Kasabanın en yakışıklı erkeklerinden biriydi ve gözde bir bekârdı. 

İkisinin yolu, bu büyülü kasabada kesişti! Oysa ikisi de âşık olmak istemiyordu. Çünkü Josh'ın çok yoğun bir hayatı vardı ve bu hayatın içinde Grace'e yer yoktu. Üstelik Grace, kendisine yer olmayan hayatlara sığmaya çalışmaktan çok yorulmuştu. Bunu, ailesi ile hayatı boyunca deneyimlemişti. Yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyordu. Kalbini bu tuzaktan korumalıydı.




Çevirmen: Irmak Ertuna Howison
Sayfa Sayısı: 440
Fiyatı: 30

Glen Duncan'ın "Son Kurtadam" üçlemesi sona eriyor...
Kurtadamlar ve vampirler arasındaki son savaş başlıyor!

Yirmi bin yaşındaki, bilinen en eski vampir Remshi, rüyalarına musallat olan Talulla'yı aramaktadır. Fakat kurtadam ve vampirleri yeryüzünden silmeye ant içmiş Hıristiyan tarikat Militi Christi de Talulla'nın peşindedir. Yolları tuhaf bir şekilde kesişen Remshi ve Talulla, ailelerini korumak ve türlerini felaketten kurtarmak için imkânsız bir aşk ve kadim bir kehanet içerisinde güçlerini birleştirmek zorundadırlar. 

"Duncan, Gotik edebiyatın genelde eksikliğini çektiği iki konuda çok başarılı: zarif bir anlatım ve incelikli bir edebi hassasiyet." 
-Richmond Times-Dispatch-




Çevirmen: Sibel Calayır Atam
Sayfa Sayısı: 600
Fiyatı: 22

Söz yarım kaldığında kader onu tamamlar. Morgan hayatta istediği her şeyi elde etmiş, başarılı, zengin bir adamdır. Ancak kurtulmak istedikçe peşine düşen; parayla asla telafi edemeyeceği pişmanlıkların, yaraların ve hüzünlü hatıraların izlerinden bir türlü kurtulamaz. Yıllar sonra, tüm bu acının başkahramanı olan büyük aşkı Jill, tüm hayatını altüst edecek bir sırla ortaya çıktığında Morgan; geçmişiyle, kendisiyle ve aşkla çok daha sert bir şekilde yüzleşmek zorunda kalacaktır. O Son Bakış içsel yolculuğun, fedakârlığın, pişmanlığın ve büyük bir aşkın yüreklere işleyen romanı.

"O Son Bakış gerçekçi karakterleri, dayanılmaz hüznü ve büyüleyici hikâyesiyle yüreğinizde iz bırakacak."
-Booklist-

"Morgan kalbinde kanayan bir yarayla, Jill ise büyük bir sırla yaşıyor. On beş yıl acıları dindirmiyor ve kader bu iki gence oyununu çok sağlam oynuyor!"
-Amazon-

"Gözyaşlarınızı tutamayacaksınız."
-Publishers Weekly-




Çevirmen: Aslı Dağlı
Sayfa Sayısı: 376
Fiyatı: 23

Karanlık ormanda
Karanlık, kapkaranlık bir ev vardı;
Ve o karanlık evde karanlık, kapkaranlık bir oda...
O karanlık odada...

Bazen korkulacak tek şey... insanın kendisidir. Nora on yıldır geçmişinden kaçıyordu. Evini, arkadaşlarını ve özlememesi gerektiğini düşündüğü bir hayatı geride bırakmıştı. Hiç beklemediği bir anda gelen bir bekârlığa veda partisi daveti, onu geçmişiyle yüzleşmeye zorluyordu. Bu, Nora'nın geçmişini nihayet bir kenara bırakması için bir işaret miydi? Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Çok ama çok yanlış... Bazı sırların sonsuza dek saklanması mümkün müydü?

"Final, başarıyla yaratılmış karakterlerin de etkisiyle insanda büyüleyici ve yavaş çekimde gerçekleşen bir araba kazası etkisi yaratıyor."-
-The Guardian-

"Ware'in, kadınlara özgü güç oyunları ve bazı arkadaşlıkların yarattığı çalkantılar üzerine yaptığı analizler, Sophie Hannah'yı, Christobel Kent'i, hatta Gillian Flynn'i anımsatıyor."- 
-Independent-

"Ware gizem öğelerini yavaşça ortaya çıkarmış ve alttan alta kendini hissettiren tehlike hissiyle gerçekten tekinsiz bir ortam yaratmayı başarmış... Kitabı fırtınalı ve karanlık bir akşamda okuyun ama sonra ışıkları açık bırakın."-
-Kirkus Reviews-

"Kapkaranlık Ormanda, Gillian Flynn'in Kayıp Kız'ını ve Paula Hawkins'in Trendeki Kız'ını sevenleri büyüleyecek."-
-Publishers Weekly-




Çevirmen: Nihal Akcan
Sayfa Sayısı: 304
Fiyatı: 20

Onları hiçbir sey ayıramaz sanıyorlardı.

Axi Moore, sıradan hayatından memnun gibi görünse de, bambaşka hayalleri olan bir genç kızdır. İçinden geçenleri anlatabildiği tek kişiyse, en yakın arkadaşı Robinson'dır. En yakın arkadaşı ve biricik aşkı. Bir gün Axi, hayal ettiği hayatı yaşamaya karar verir ve Robinson'a, onunla birlikte şehir şehir dolaşmayı teklif eder. Hayatında ilk defa duvarlarını yıkacak ve kalıpların dışına çıkacaktır. Ancak atıldıkları bu macera, kısa sürede kontrolden çıkar. 

James Patterson'ın kendi hayatından da izler taşıyan bu sürükleyici hikâye, ilk aşkın gücünü ve onun nasıl hayatınızın geri kalanını da etkileyeceğini anlatıyor.


Dikkatimi çeken 5 kitabı paylaştım sizlerle. Tanıtım bültenlerini kullandım tek tek bu kitap neyden bahsediyor diye uğraşmamanız için. Kitapların bazıları uygun fiyatlı bazıları değil. Benim önerim kesinlikle internetten alışveriş yapmanız. D&R Alışverişim yazımda İninal kartı biraz anlatmıştım. Okumak isteyenler buradan bakabilirler. İnternetten alışverişle ilgili daha ayrıntılı bilgi isterseniz veya ipuçları bununla ilgili de yazı yayınlayabilirim. Herkese iyi geceler!! Kendinize iyi bakın :)

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kitap Yorumu: Trendeki Kız - Paula Hawkins





Orijinal Adı: The Girl On The Train 
Çevirmen: Aslıhan Kuzucan
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 360
Fiyatı: 23


Instagramda paylaştığım üzere e-kitap okuyucu aldım (yazısı için
tık tık) Trendeki Kız da benim okuduğum ilk e-kitap oldu. Doğruyu söylemek gerekirse bir daha kitap alacağımı düşünmüyorum :)


Trendeki Kız'a gelirsek açıkçası konusunu tamamen farklı bir şey sanıyordum. Küçük bir kızın hikayesi olarak tahmin etmiştim. Ama tahminimin tam tersi çıktı diyebilirim. Rachel, kocasının onu kendi "alkol" problemi yüzünden aldatmasıyla dibe vurur ve kocasıyla boşanır. Kendini yalnız hissedip, tutunacak herhangi bir şey ararken tren yolculuklarında gördüğü bir çifte bağlanır. Ne zaman evlerinin önünden tren ile geçse kendi istediği hayatı onlarda görür. Ta ki imrendiği kadının kocasını aldattığını görünceye dek...


Kitap üç kadın karakterin ağzından anlatılmakta. Rachel, Megan ve Anna. Rachel kocası Tom ile büyük problemler yaşamış ama boşanmasına, Tom'un Anna'yla onu aldatmasına, Anna'yla evlenmesine hatta Anna'dan çocuk yapmasına rağmen Tom'a hala aşık bir kadın. Alkol problemi yüzünden bilinç kaybı yaşadığı için neyin rüya neyin gerçek olduğunu bazen ayırt edemiyor. Bu da onu neredeyse bir katil yapıyor.


Megan kocası Scott ile mutlu bir evlilik sürdürürken geçmişten gelen kabusların onun hayatını mahvettiğini fark edip psikiyatriste gitmeye karar verir. Psikiyatristine kimseye anlatamadığı geçmişten gelen kabuslarını anlatmaya başladıkça biraz daha rahatladığını hisseder ve kendini dış dünyaya açmaya başlar. Scott'ı birden fazla kişiyle aldatır. Scott'a bunu anlattığında büyük bir kavga ederler ve o gece Megan kaybolur.


Megan'ın kaybolmasının medyaya yansımasıyla birlikte Rachel özendiği kadının kim olduğunu öğrenmiştir. Ama kaybolduğu gece o bölgede olması, ne yaptığını hatırlamaması bir tesadüf mü yoksa birilerinin onu suçlu gösterme şekli mi bilinmez. Anna ve Tom'un, Megan ve Scott'la aynı bölgede oturması en büyük tesadüflerden biri. Bu da dedektiflerin gözünde herkesi teker teker suçlu yapmakta...


Trendeki Kız'ı iki günde bitirdim ve gerçekten sürükleyen bir romandı. Daha önce suç-gerilim tarzı pek bir roman okumamıştım. Eğer benim gibi okumadıysanız bu kitapla başlamanızı tavsiye ederim. Sonu benim için çok şaşırtıcı olmadı. Annemle polisiye dizi çok izlediğimiz için tahmin yeteneğim bu konuda gelişti. Yazar güzel bir bağlantı kurmuş. Uzaklarda arama sözü bu kitap için diyebileceğim  güzel bir söz olabilir.


Unutmadan Trendeki Kız'ın bu sene Ekim'de filmi çıkıyor. Ben oyunculukları fragmanda gördüğüm kadar beğendim. Umarım bu kitabı mahvetmezler güzel bir şekilde yansıtırlar beyaz perdeye. İşte Türkçe fragmanı:



Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. Kitap hakkında biraz da olsa fikriniz olmuştur. www.genckafa.com 'a göz atmayı unutmayın. Eminim ilginizi çekecek en az bir konu vardır. Bir sonraki yazıya kadar kitapla kalın!!



2 Temmuz 2016 Cumartesi

Haziran Favorilerim


Herkese merhaba!! Bugün değişik bir yazıyla karşınızdayım. Bu yazıda Haziran ayında okuyup en beğendiğim kitabı, izleyip en beğendiğim film ve diziyi ve bu ay en çok dinlediğim müziklerden bahsedeceğim.



Tabi ki önce kitaptan başlayacağım. Aslında seçerken zorlandım çünkü bu ay okuduğum klasikleri çok beğendim. Sadece Franz Kafka Dönüşüm'ü beğenmedim hatta yarısında bıraktım. 





Benim bu ay favorim Veronika Ölmek İstiyor oldu. Bize gerçekten nasıl yaşamamız gerektiğiyle ilgili bilgi içeriyor içinde. Bir kadının her gününü son günü olarak yaşamasıyla son gününden kurtulması anlatılıyor diyebiliriz. Yorumumu okumak isterseniz buradan bakabilirsiniz :)


Bu ay 4 film izledim bunlar Jaws, Ffity Shades of Black, Now You See Me 2 ve Independence Day: Resurgence oldu.


Benim favorim Now You See Me 2 oldu. Gerçekten afişte de dediği gibi daha hiçbir şey görmemişiz. Yaptıkları numaralar, bu numaraları insanlara açıklamaları...ve sonu çok güzeldi. Hala izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim.


Dizilerde ise her ay Family Guy izliyorum benim için değişmeyen bir şey bu. Fakat bu ayın sonunda 11.22.63 diye bir diziye başladım ve favorim oldu.


11.22.63 dizisi Stephen King'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır. Aslında kitabını okumadan başlamayı düşünmüyordum ama okusaydım da ne olucağını bilicektim ve olmayan şeyler için üzülücektim. Bu yüzden kitabı daha sonra okumaya karar verdim. Sonuçta kitabın hepsini yansıtmaları mümkün değil. Konusu ise en basit şekilde bir adamın geçmişe giderek John F. Kennedy'nin suikastını önlemeye çalışması fakat bu yolda karşılaşmadığı engel kalmayacak. JFK suikastına merakınız varsa kesinlikle izleyin.


Bu ay en çok dinlediğim 3 şarkı ise;

> Gorilla - Bruno Mars
> Here For You - Kygo
> One For The Road - Arctic Monkeys






Umarım yazı hoşunuza gitmiştir. Okuma listemi tamamladığımda da Temmuz Okuma Listem'i paylaşacağım öneriniz olursa instagrama veya buraya yorum olarak bırakın lütfen. Bir sonraki yazıda görüşürüz o zamana kadar kitapla kalın! :)







27 Haziran 2016 Pazartesi

Kitap Yorumu: Yabancı - Albert Camus






Orijinal Adı: L'Etranger
Basım Yılı: 1981
Sayfa Sayısı: 110
Fiyatı: 12


Yabancı, bir adamın olaylara bakış açısının nesnel olması nedeniyle toplumdan dışlanıp, başkalaştırılmasının hikayesi.


Kitap, genç kahraman Meursault'un bakım evinde kalan annesinin ölümü ile başlıyor. Meursault her şeye nesnel bir şekilde yaklaşan bir karakter. Annesinin ölümünü de aynı şekilde nesnel bir şekilde karşılıyor. Kendisine bunun zaten bir gün olacağını düşüncesini aşılayarak bu olayı normal karşılıyor. O bu olayı normal karşıladığında insanlar onu anormal karşılamaya başlıyor.


Benim düşüncem kitabın günümüzle hiçbir farkı yok. 1942'de yazılmış bu romanda nasıl Meursault'u anormal karşıladıysa toplum şuan da böyle bir şey olduğunda o kişi yine "anormal" olarak karşılanacak. Fakat o değil anormal olan toplumun herhangi bir değişikliğe, farklılığa gösterdiği tepki asıl anormal.


Annesinin ölümünün ardından Meursault hayatına normal bir şekilde devam eder. Yeni arkadaşlar edinir, onlarla vakit geçirir. Bir gün arkadaşının başına bela olmuş bir Arap'ı öldürür ve hikayesi orda başlar. Meursault'un duruşması bir zamandan sonra Arap'ı öldürmesi değil hayattaki bakış açısının "nesnel" olmasına dönmüştür.


Yabancı'yı alışveriş yazımda görmüştünüz. Haziran ayında okuyacaklarım listesinde yoktu aslında ama Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olduğu için bu ay okumaya karar verdim. Kitap iki bölümden oluşuyor. İkinci ve asıl bölüm Meursault'un Arap'ı öldürmesiyle başlıyor ve duruşmasıyla devam ediyor. Beni etkileyen kısmı duruşma anıydı. İnsanların önemsediği tek şeyin toplum olduğunu ve toplum tarafından "normal" karşılanmak olduğunu bize hatırlatan bir kitap oldu.


Umarım yazı hoşunuza gitmiştir hala okumayan varsa biraz fikir sahibi olup kitabı okumaya karar verir :) Bir sonraki yazıda görüşürüz. Hoşçakalın!! Herkese keyifli okumalar.

23 Haziran 2016 Perşembe

Sweet Summer 2016


  
 Herkese merhaba!! Sosyal medyada okuma etkinliklerini hepimiz görüyoruz. Ama doğruyu söylemek gerekirse benim bugüne kadar ilgimi çeken pek olmamıştı :) Bugün blogları gezerken Vampirella'nın Güncesi'nde Sweet Summer 2016 diye bir challenge gördüm ve ilgimi çekti. Ben de katılmaya karar verdim. 


Eğer bir blogunuz yoksa üzülmeyin Vampirella'nın Güncesi ve The Center Will Hold blogları sizi de düşünmüş :) Sosyal medya hesabınızda #sweetsummer2016 hashtagiyle siz de okuma listenizi paylaşabilirsiniz.


Peki etkinlik nasıl olacak? Hemen listeye bir göz atalım isterseniz :)


Bu listeyi kendinize göre doldurucaksınız ve bakalım görevleri tamamlayabilecek misiniz :) Benim çok hoşuma giden bir etkinlik oldu. 

İşte benim listem;

Ölümcül Öyküler - Edgar Allan Poe
Yolda - Jack Kerouac
Trendeki Kız - Paula Hawkins
Yabancı - Albert Camus
Let It Snow - John Green, Maureen Johnson, Lauren Myracle
Bakire - Nancy Pickard
Senden Sonra Ben - Jojo Moyes
Ben Ölene Kadar - Amy Plum
Aşk Tanrıçası - P.C. Cast
Şampiyon - Marie Lu
Zar Adam - Luke Rheinehart
Direniş - Jennifer L. Armentrout
Sana Sarılırsam Korkma - Fulvio Ervas
Zac ve Mia - A.J. Betts
Tatlı Bela - Jamie Mcguire

**Okuduğum kitapların altı çizilecektir.
**Liste güncellenicektir..

15 Haziran 2016 Çarşamba

D&R Alışverişim #2


  Herkese merhaba!! Bir alışveriş yazısıyla daha karşınızdayım. Bu alışverişimi internetten yapmadım erkek arkadaşımla D&R'a gittim ve "9.90" indirimden yararlandım. Eğer görmeyeniniz, bilmeyeniniz veya duymayanınız varsa hemen gidip bakın derim. Güzel klasiklerde indirim var çünkü.


Benim alışverişim 3 kitaptan oluşuyor:

> Tesla'nın Kutusu - Samantha Hunt
> Dava - Franz Kafka
> Yabancı - Albert Camus

Dava ve Tesla'nın Kutusu'nu alırken indirimden yararlandım yani 9.90'a aldım. Fakat Yabancı da indirim yoktu. Çok da bir problem değildi açıkçası kaliteli bir kitap için fiyatı fazla uygun.





Yabancı, 1957 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmış bir kitap. Konusu daha çok dışlanan, toplumdan farklı olan "yabancı" bir kişinin üzerinde yoğunlaşmış. Uzun zamandır bu kitabı almak istiyordum hazır klasiklere merak sarmışken ve 54.baskısında olduğunu görünce tamam almalıyım dedim. Kitap 110 sayfa bu kadar kısa kitapların bize çok şey katması gerçekten çok değişik. İyi ki böyle yazarlar günümüze kadar gelebilmiş ki" wattpad hikayelerine" bağımlı olmamızı engellemiş. 9.90 indirimine dahil değildi. Zaten fiyatı 12 lira bence bir bakın derim.






Bir önceki alışverişimde Franz Kafka'nın iki kitabını almıştım. Şimdi ise Dava'yı 9.90 görünce alıp okumak istedim. Bu ay ki sıralamamda yok yeni aldığım kitaplar maalesef ama araya sıkıştırmaya çalışacağım. Konusu genel olarak bir rejime dair bir öngörü ve eleştiri. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları çok güzel bir şekilde toplamış klasikleri. Modern Klasikler Dizisi'nden ne zaman bir kitap görsem hemen alıyorum artık. Kitap 216 sayfa ve fiyatı 9.90.






Nikola Tesla'nın hayatı her zaman merak ettiğim, ayrıntılı bir şekilde incelemek istediğim bir hayat. Edison'la girdiği savaş, dostlukları, icatları...Bu kitabı yeni keşfetmiştim açıkçası. İnternetten sipariş vereceğim zaman almayı düşünüyordum fakat 9.90 indirimde olduğunu görünce çok mutlu oldum ve hemen aldım. Kitap 341 sayfa ve normalde fiyatı 23 lira. hazır 9.90'ken bir şans verin. Nikola Tesla gerçekten okunmaya ve saygıya değer, tarihten silinmemesi gereken bir bilim insanı.



Benim bugünkü alışverişim böyleydi. Umarım okurken keyif almışsınızdır ve biraz fikir sahibi olmuşsunuzdur. Siz indirimden nasıl yararlandınız? Neler gözünüze çarptı? Bir sonraki yazıda görüşürüz. Hoşçakalın :)

14 Haziran 2016 Salı

Kitap Yorumu: Tersyüz - Amy Harmon




Orijinal Adı: Making Faces
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 372
Fiyatı: 20


Tersyüz'ü ilk çıktığında yani Aralık 2014'te 1.baskısını almıştım fakat şuan kapağı değişti. Yazının sonuna da yeni kapağını koyarım.


Tersyüz tamamiyle bir yıkılış ardından mücadele ve sonunda ayağa kalkanların hikayesi diyebiliriz. Modern çağın Güzel ve Çirkin'i demek gerçekten yerinde olmuş. Ama daha çok kitapta söylenen güzelin her zaman güzel, çirkinin ise her zaman çirkin kalmayacağı.


Kitabın konusu aslında aşk hikayesi olarak başlıyor ama yazarın iyi anlatımı ve aralara kattığı geri dönüşler, dostluklar ve özellikle savaş sayesinde aşk romanlarından ayrılan bir kitap oldu Tersyüz benim için. Kitabımızın başta bir "güzel"i bir de çirkin"i var. Güzelimiz Ambrose Young kendisi okulun en çekici çocuğu ve hiç yenilgi almamış bir güreşçi. Çirkinimiz ise Fern Taylor kendisi bir papazın kızı, kendini aşk romanlarına ve hikaye yazmaya kaptırmış, Ambrose Young'a aşık.


Ambrose yaşadığı yerden gitmek adına fikirler ararken askerliği düşünmüş ve arkadaşlarını da bu konuda ikna etmiştir. Beş arkadaş Irak'a gitmiş fakat talihsiz olaylar sonucu sadece Ambrose geri dönebilmiştir. Tabi ki buna geri dönebilmek denirse... Ambrose'un vücudunun sağ tarafına şarapnel parçaları saplanıyor. Artık ne sağ kulağı duyabiliyor ne de sağ gözü görebiliyor. Her şey tersyüz olunca insan dostlarının değerini anlayarak onlara daha sıkı sarılıyor.


Kitabın adı konuyla bu kadar bağdaştırılabilirdi. Çirkin güzel, güzel ise çirkin oluyor. Ama aşk ne olursa olsun yolunu bulabiliyor. Belki de asla arkadaş olmayacağınız veya sevmeyeceğiniz birileri sizin için anlam kazanabiliyor. Başta dediğim gibi kitap öyle alıyım onların aşk hikayesinden ilham alıyım bir kitap değil. Sizin bakış açınızı değiştirebilecek bir kitap. Başı benim için akıcı değildi ama sonradan gerçekten elimden düşüremedim ve bir günde bitirdim. Gerçekten bakış açım değişsin, hayata karşı düşüncelerim sabit kalmasın, bir gün her şeyin benim başıma gelip benim de tersyüz olabileceğimi hatrılatan bir kitap okumalıyım diyorsanız buyrun Tersyüz...


-ALINTILAR-

> Seni istemeyen birine ait olabilir misin?

> Bazen bir yüze aşık oluruz, onun ardındakine değil.

> Aşk dediğin fırtınaya benzer ve titremez asla.

> Kendi dertlerimizle o kadar meşgulüz ki başkalarının başında ne tür belalar olduğunu görmüyoruz.

> Kitaplar olmak istediğin kişi olmak istediğin kişi olmanı, bir süre kendinden kaçmanı sağlıyor.


Bu da kitabın yeni kapağı. Umarım yazı hoşunuza gitmiştir bu kitabı alıp okursunuz ve size bir şeyler katar. Herkese iyi okumalar :)



Bumerang - Yazarkafe

Copyright © Kitap Köşem

Tasarım: Anders Noren | Blogger Temaları: NewBloggerThemes.com | Türkçeleştirme: Karamsar Temalar