25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kitap Yorumu: Trendeki Kız - Paula Hawkins





Orijinal Adı: The Girl On The Train 
Çevirmen: Aslıhan Kuzucan
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 360
Fiyatı: 23


Instagramda paylaştığım üzere e-kitap okuyucu aldım (yazısı için
tık tık) Trendeki Kız da benim okuduğum ilk e-kitap oldu. Doğruyu söylemek gerekirse bir daha kitap alacağımı düşünmüyorum :)


Trendeki Kız'a gelirsek açıkçası konusunu tamamen farklı bir şey sanıyordum. Küçük bir kızın hikayesi olarak tahmin etmiştim. Ama tahminimin tam tersi çıktı diyebilirim. Rachel, kocasının onu kendi "alkol" problemi yüzünden aldatmasıyla dibe vurur ve kocasıyla boşanır. Kendini yalnız hissedip, tutunacak herhangi bir şey ararken tren yolculuklarında gördüğü bir çifte bağlanır. Ne zaman evlerinin önünden tren ile geçse kendi istediği hayatı onlarda görür. Ta ki imrendiği kadının kocasını aldattığını görünceye dek...


Kitap üç kadın karakterin ağzından anlatılmakta. Rachel, Megan ve Anna. Rachel kocası Tom ile büyük problemler yaşamış ama boşanmasına, Tom'un Anna'yla onu aldatmasına, Anna'yla evlenmesine hatta Anna'dan çocuk yapmasına rağmen Tom'a hala aşık bir kadın. Alkol problemi yüzünden bilinç kaybı yaşadığı için neyin rüya neyin gerçek olduğunu bazen ayırt edemiyor. Bu da onu neredeyse bir katil yapıyor.


Megan kocası Scott ile mutlu bir evlilik sürdürürken geçmişten gelen kabusların onun hayatını mahvettiğini fark edip psikiyatriste gitmeye karar verir. Psikiyatristine kimseye anlatamadığı geçmişten gelen kabuslarını anlatmaya başladıkça biraz daha rahatladığını hisseder ve kendini dış dünyaya açmaya başlar. Scott'ı birden fazla kişiyle aldatır. Scott'a bunu anlattığında büyük bir kavga ederler ve o gece Megan kaybolur.


Megan'ın kaybolmasının medyaya yansımasıyla birlikte Rachel özendiği kadının kim olduğunu öğrenmiştir. Ama kaybolduğu gece o bölgede olması, ne yaptığını hatırlamaması bir tesadüf mü yoksa birilerinin onu suçlu gösterme şekli mi bilinmez. Anna ve Tom'un, Megan ve Scott'la aynı bölgede oturması en büyük tesadüflerden biri. Bu da dedektiflerin gözünde herkesi teker teker suçlu yapmakta...


Trendeki Kız'ı iki günde bitirdim ve gerçekten sürükleyen bir romandı. Daha önce suç-gerilim tarzı pek bir roman okumamıştım. Eğer benim gibi okumadıysanız bu kitapla başlamanızı tavsiye ederim. Sonu benim için çok şaşırtıcı olmadı. Annemle polisiye dizi çok izlediğimiz için tahmin yeteneğim bu konuda gelişti. Yazar güzel bir bağlantı kurmuş. Uzaklarda arama sözü bu kitap için diyebileceğim  güzel bir söz olabilir.


Unutmadan Trendeki Kız'ın bu sene Ekim'de filmi çıkıyor. Ben oyunculukları fragmanda gördüğüm kadar beğendim. Umarım bu kitabı mahvetmezler güzel bir şekilde yansıtırlar beyaz perdeye. İşte Türkçe fragmanı:



Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. Kitap hakkında biraz da olsa fikriniz olmuştur. www.genckafa.com 'a göz atmayı unutmayın. Eminim ilginizi çekecek en az bir konu vardır. Bir sonraki yazıya kadar kitapla kalın!!



0 yorum:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe

Copyright © Kitap Köşem

Tasarım: Anders Noren | Blogger Temaları: NewBloggerThemes.com | Türkçeleştirme: Karamsar Temalar